Semt Sözleri - Ağır abilerin Atarlı Giderli Semt Sözleri

Ağır abilerin Atarlı Giderli Semt Sözleri.

En atarlı kafa dönderen Semt Sözleri burada…  En yeni semt sözleri için sokakdan alıntılarla resimli bir şekilde sıralanmıştır. Sizler de bu içerikte yer alan resimli semt sözlerini sosyal medya hesaplarından paylaşabilirsiniz. semtin sahibi oldugunuzu agır abi oldugunuzu herse söyleye bilrisiniz :)))  Güzel Sözler bunlar yetmediyse sizlere birde Kapak Sözler sayfamıza davet edelim.

Bir gün beni boynu eğik görürseniz bilin ki yere düşen birini kaldırmak için boynumu eğmişimdir.

Herkesin bir gideni vardır, içinden bir türlü uğurlayamadığı.

Bakın bize… Gerek var mı size?

Çok zor bazen avaz avaz susmak.

Semt bizim, ev kira!

Hayatı dümen olanın, rotasına tecavüz ederim.

Bu dünyada, mutluluk adaletli davransaydı; bu gençler sokaklarda kalmazdı!

Hayat tesbih gibidir. Bazen sallamak, bazen çekmek gerekir.

Sendeki namus kadar Ankara’da deniz var.

Çözemedim bazılarını, uzaktan mı adamlar, adamlıktan mı uzaklar.

Üç kuruşluk insana beş kuruşluk değer verirsen, iki kuruşa satar.

Senin yaptığın atar, hayatıma renk katar.

Yerime koyduklarının, sana koyması dileğiyle!

Kuyumu kazdığın kürek benimse eğer, sapına dikkat et g…ne girmesin.

En aşık olunmuş halini, yalnızca ben biliyorum!

Salıncaktan düşen bir çocuk, hiç küser mi parka?

O kadar güzel güldün ki sevmeden geçemedim.

Zirve tek kişiliktir diyorsunuz da, maşallah herkes zirvede!

Çayı açık severim ama seni çok koyu sevdim ben.

Güzel günler, zorlu duraklardan geçer.

Sen yoksan hayatımda, ben yokum o hayatta.

Söylenemiyor çok şey, susmadan.

Öl desen, belki de ölecektim.

Ben onunla içimden konuşuyordum.

Ne umut verin, ne de incitin.

İki kelime yetiyor, seni seven kalbi kırmaya.

Sizin o tipsiz dediğiniz çocuklar var ya; Onlar kendilerine bakmıyor , ailesine bakıyor!

Kahve gibi kahbeler vardır yaptıkları kırk yılda unutulmaz…

Rüzgar öper kirpiğini, sen gözünü yumduğunda.

Boşuna dönme hayat, okeylerin ikisi de bende. güzel sözler

Ben ölürsem, öldü demeyin. Yoruldu gitti deyin.

Beraber gidecektik. Sonra sen tek gitmeye karar verdin.

Sıradaki küfürüm, seni hep affettiren o gülüşüne gelsin.

Semt olmuş tiryaki, göz göze geliriz illaki.

Bir gün yalnız kalırsan, bunu tekrar et. Gidecek bir yerim vardı, orayı da yıktım.

Eline el değmesini değil, gölgesine gölge değmesini kıskanmaktır sevda.

Senin kafanı kaldırıma sürter çıkan kıvılcımla sigaramı yakarım lan insan ol iki dakika!

Suskunluğumuz asaletten falan değil, sadece hiç biriniz değmezsiniz.

Semt bizim, aşk bizim!

Bunu da yaz hakim bey, umuda kelepçe vurulmaz.

Senin küçük bir elvedan, böyle büyük bir aşkı bitirebilir mi?

Düşünün lan, kafanız acımaz.

Kalabalıkta artistlik yapanın, tenhada özrü kabul olmaz.

Nikon’larla Canon’larla poz vermesek de, bütün mobeseler tanır bizi.
Yıpratılmış kadınları sevmek lazımdı belki de, şımartılmışları değil.

Hayatınızda bir kişiye sarılın, sarıldığınız insanı sakın bırakmayın.

Hala bıraktığın yerdeyim ama bıraktığın gibi değil.

Duygusuz insanlara kızmıyorum, imkanım olsaydı ben de hissetmemeyi seçerdim.

Erkek adam sevgilisini sahiplenir, kıskanır karışır ve her zaman korur. Modernleşme ve medeniyet adı altında pezevenkleşmeye gerek yok.

Sonra dedim ki kendime; o başkasını düşünürken, sen kimin uykusuzluğundasın.

Gece yarısı kalkıp sigara içen erkekleri sevin çünkü onlar hiç üşenmez gece yarısı kalkıp sizi de severler.

Ne güzeldi ulan çocukluk; tek derdimiz tasolarımız, tek hedefimiz aşağı mahalleyi yenmekti.

Dön arkana bak yeğen, gitmez dediğin kaç kişi yanında.

Bokun üzerine oturup saklayabilirsin ama kokusunu engelleyemezsin.

Bir bozuk saattir yüreğim. Hep sende durur.

Bütün kadınlar güzeldir deseler, içlerinden biri çıkıp ben daha güzelim der.
Herkesin acısı, sevgisi kadar… 

Seveni arıyorum diyorsun, verene gidiyorsun ne ayak?

Biz başka severdik. O yüzden başka sevemedik.

Arkamızdan konuşup beste yapacağına, yüzüme konuş da düet yapalım.

Neyleyim ben, sensiz beni?

Günüm seninle başladığı için sabahları daha çok seviyorum.

Ve artık babanız arabada türkü açtığında itiraz etmiyorsanız kederlenip, uzakları izliyorsanız büyümüş müsünüzdür? Büyümüşüzdür.

Elbet bir gün bizim de zulamızdan mutluluk çıkar. “Sevseydi gitmezdi” diyenlere inat; sevdik ve gittik!

Kardeşler arasında sigara döner, sevgili değil.

Biz ölmeyi çoktan seçtikte, kimsenin katil olmaya götü yemedi. güzel sözler

Yüreğimi korkak büyütmedim. Kaybettiklerim; dağıttığım servetimdir.
Bakmayın bizim semtin çocuklarının sakız çiğnediklerine, olay tamamıylen farklı!

Hani diyorlar ya aynı şehirde olmak bile yetiyor. Ben seni görmedikten sonra, üst katta otursan ne olur?

Her şeyin bir zamanı var, bu beklemeler boşuna değil.

Sürgün yedi yüreğim. En derin yerinden, senden…

Bir kızın en tatlı hali, tokası ağzındayken saçını toplamaya çalıştığı andır.

Can bildiğim, cana düşman!

Aslında ben seni olduğun gibi kabul ederim de, sen olamamışsın sıkıntı orada.

Ben hayatım boyunca hep kendi canımı yaktım, belki de bu yüzden kaybettim!

Ağlamak sadece ama sadece çocukken sonucu değiştirir.

Gerek yok hayat, güzel olmana, biz hep güzel kafayla baktık sana.

Başkalarına müsait olan; beni meşgul etmesin!

Cam gibi olacaksın bu hayatta; kıranı keseceksin!
Kış bahane aslında, sahte insanlar soğutuyor bu hayatı!

Acı yaşta değil ruhtadır.

Mutluluğa giden yolda çevirme var.

Yanındakiyle sana mutluluklar, ama unutma bu semt size çok dar.

Sözleriyle değil, gözleriyle kalbinde devrim yapanlar iktidarda kalır.

Hayal kurmak bedava falan değil, yıkılınca anlarsın ne demek olduğunu.

Biz sokakta öğrendik hayatı. Siz kitaplardan...

Belki hayat çok pahalı olabilir ama mutluluk bazen çok ucuzdur.
571 tarihini sorsan ancak yüzüne bakarlar, 14 Şubat desen sevinçten kafayı yerler.

Dik dur ve gülümse, bırak neden gülümsediğini merak etsinler.

Ne kemik uğruna köpek olduk, nede çıkar uğruna çakal. Biz hayatımız boyunca hep dik durduk!

Anamızın duasıyla hayatımızı, paramızın yettiği kadarda kafamızı yaşıyoruz.

Anlamam o kadar incesini. Sen yanımdayken yaşamak güzeldi işte.

Her şeyi geç, bizi es geçme.

Ve dövüşebilirim.. Doğru bulduğum, haklı bulduğum, güzel bulduğum her şey ve herkes için.

Seninle buluştuğum ilk günü hatırlıyorum. Hiçbir şey için bu kadar heyecanlanmamıştım.

Seninle karşılaştım ya... Birileri sanki benim için dua etmiş.

Madem olacağı yoktu neden olur gibi oldu.

Ne kadar içersen için başın döner gidenler değil.

Dünya yuvarlak insan bir köşeye çekilemiyor.

Mahşere kalmış bir alacağımız yok, kalan razı gidenler Allah’a emanet.

Mademki hatırı yok bunca senenin, namı namert olsun geri dönenin.

"Yan yana” ayrı yazılır, biz “sımsıkı” olalım.

Ya av olacaksın ya da avcı ama asla avı, avcıya götüren köpek olmayacaksın.

Duygularımla alay edenin, cesediyle selfie çekerim.

Başka biri olmaya çalışmak, kendinizi harcamaktır.

En güzeli sizin olsun “hayırlısı” benim.

Oturup konuşsaydık geçerdi belki her şey.

Sen benim şehrimdeki bütün sokakların adı...

Kaderinse dünya küçüktür ama kaderin değilse çıkmaz sokakta bile karşılaşamazsın.

Çok vakit kaybettik çok, artık mutlu olsak diyorum.

Ölmüş bir aşk vasiyetidir bu sana. Madem kimsem olamıyorsun, kimsen o ol ve kal oralarda.

Ben sadece, her şey eskisi gibi olsun istiyorum.

Özledim ama belli edemem çünkü “öyle olması gerek” gibi tuhaf bir cümle var içimde.

Kaybeden hep biz olduk, gizli sevdik, gizli yazdık, hepsi bundan. Cürüm kopyala yapıştır yapan gençler için içinden gizli yazanlar yalan oldu.

Biz çekildik o puslu sokaklardan. Başrol sizsiniz ‘eski sokakların’ yeni çocukları...


Sen hiçbir şeyi düşünme sevgilim. Başını omzuma yasla, huzur orada.

Beni ya sev ya da sevme. Kendimi sevmeyi öğrenmem yirmi küsur yıl sürdü, bir başkasını da ikna edecek kadar zamanım yok.

Kızgın olsam arar, bir güzel söverdim, kapatırdım telefonu ama kızgın değilim. Sen beni kızdırmadın, sen beni üzdün.

Sevdiği insanla sevişmeyi kirlenmek zannettikleri sürece aşık olamayacaklar bayım. Hiçbir zaman aşık olamayacaklar.

Bir gülüşü var sebebi olmak için dua ettiğim.

Aslında yanlış kadın yoktur, sadece ters istikametten gelen erkek vardır çünkü aşk erkeğe yakışır, kadın zaten aşktır.

Mahallenin gençleri bakkaldaki ayran sayısının azlığından belli olur.

Umutsuz olsa da buraya yazılan her satır, gerektiğinde kahpesine de yazılır çatır çatır.

O beni unuttu, ben mutluluğu.

Ne hoş bir güzelliği vardır dünyadan hafif adımlarla gülümseyerek geçenlerin.

Ne demiş şair; uyuyalım, hiçbir şey olmazsa sabah olur.

Yaralıyoruz kendimizi, sevmeyen yüreksiz biri için.

Onlar benim hayal kırıklıklarım. Sen toplasan, bir araya getirsen bile olmaz. Yoruldum artık. Vazgeçtim.

Hayata en çok benzeyen oyuncak puzzledır ve aşk, bir türlü kendine ayrılmış yere oturmaz.

Kimisi rujlarıyla kimisi rojlarıyla mutlu bu hayatta.

İnsanı yaşı değil, yaşadıkları büyütürmüş.

Elinde tesbih var lakin yüreğin mini etek.

Ne olur hatırla beni çünkü o anılar sadece senin değil.

Ne kadar içersen iç, sadece başın döner. Gidenler değil.
Öyle defalarca neşter vurmaya gerek yok bu yaraya. Sen arada gel git, o devam eder kanamaya.

Ağda görse bal sanıp yer, gelmiş burada kadınlardan anlarım diyor.

Yolu uzun süre aşka düşmemiş bir adama denk gelirse yüreğiniz çalkalayın, zira dibine çökmüş olabilir seven yanları.

Kimse şeklimize göre yargılamasın.

Biz eskiye dönersek siz deliye dönersiniz.

Hayatınızda sizi mutlu eden insanların değerlerini bilin.

Sen özlersin bir başkası sarılır.

Bende bozuk vardı, sen kendini neden harcadın.

Gönül almayı bilmeyene ömür emanet edilmez.

Her şeyin veresiyesi olur ama sevginin olmaz.

Keşke şu an yanında olsan. Dizlerine yatıp saatlerce ağlasam ve kalkıp doyasıya sana sarılsam.
Şimdi yoksun ama iyi ki vardın.

Sana gelirken g*te geldim.

Mahallemizde hava alanı yok fakat pilot çok.

Martılara seni anlattım suratıma sıçtılar.

Bana senin olduğun Semt lazım.

Seni sevebilirim ama semt buna hazır değil.

Adaleti olmayan bir hayatın, yavşaklıklarında kayboldu gençliğimiz.

Benimle sorunu olan varsa ağlayarak günlüğüne yazabilir.

Hiçbir şeyi beceremiyorum. Çok sıkılıyorum, çok bunalıyorum lan.

Oturmuş bir masada ve bizi hiç sevmemiş insanlardan bahsediyoruz.
Tahammülü kalmamış birine hata yapmayın. Silerken kendisini düşünür sizi değil.

Mayınlar da sessizdir… Ta ki üstüne basana kadar

Kimsenin ardından koşmayın çünkü seven insan yan yana yürür.

Sen adını kola şişelerinde arama! Senin ismin peynir reyonunda…

Öyle insanlar tanıdım ki, arpaya katsan at yemez, kepeğe katsan it yemez.

Şu andan itibaren alttan alma devri bitmiştir. İncittiğiniz yerden incinirsiniz haberiniz olsun.

Ya kırdığın kalpte sen varsan...

Kör değilim ama canım istemezse burnumun ucundakini bile görmem.

Kendine hafızlık yapmayan yavşaklar gelip bana imamlık yapmasın.

İnsanlar önce kendini, sonra haddini daha sonra da ne istediğini bilse hiç problem yaşanmayacak.
Hiçbirinize güvenmiyorum. Çünkü; sizin iyi niyetleriniz bile kötü.

Hak etmediğim şeyleri bana yaşatanlara bir intikam borcum olsun.

Aklını alırdım ama ucuz mal bende alerji yapıyor…Sevgimi anlayamadın mı gözlerimdeki yaştan, atalarımız doğru demiş eşek ne anlar hoş laftan.

Eskiden altını çizdiklerimin şimdi ise üstünü çiziyorum.

Küfür etmeyi bende sevmiyorum ama şerefsizlik yapana teşekkür edemem.

Bikinili fotoğraflarını profil resmi yapan kızlar; tipten kaybediyorsunuz diye götten kazanmaya çalışmayın!

İlla köpek olacağım diyorsanız sadakati öğrenin havlamayı değil!

Basit insanlarla uğraşma unutma kartallar sinek havlamaz.

Çok fazla konuşmaya gerek yok aslında. Sen, benden daha kötülerine layıksın.

Ben güçsüzüm düşerim ağlarım canım acır yaralarım ve kusurlarım var, sırf bu yüzden insanım. Sıradanım.

Ahlak deyince; kadından konuşmaya başlayan herkes ahlaksızdır.

Sen bu kalp yükünü kaldıramadıysan ben el atarım. Senin çivin çıkmış ama bilirsin ben çok iyi çakarım.

Verdiğim değerin kıymetini bilmiyorsan, çektiğim si*tire bozulmayacaksın.

Uzaktan hepiniz iyi insanlarsınız ama lütfen uzak durun.

Ve ben sapasağlam ayaktayken, sen Sapı Sağlam kazıklar yiyeceksin.

Sabrımın sınırları taştığında hayatımdan silemeyeceğim insan yoktur.
Tabağına yiyebileceğin kadar yemek, hayatına sevebileceğin kadar insan al. İsrafın lüzumu yok.

Unutma! Doğru söz işine gelmeyenin zoruna gider.

İsteyen istediği yere gitsin, zincirini kırıp giden iti ben bir daha kapıma bağlamam.

Değer miydi diye aklıma geldi geçenlerde. Teğet bile geçmez dedim kendi kendime.

Aslında ben seni olduğun gibi kabul ederdim de; “Sen Olmamışsın.” sıkıntı orada…

Gözümde küçülmüş insanlarla büyük hesaplarım olmaz benim…

Yüz kere yere düşmüş olayım; başkalarına çelme takan biri olmayacağım. Ben kazanan değil, insan olmak istiyorum.

Bir kadının gözyaşının akmasına sadece soğan değil, bir ‘hıyar’ da neden olabilir.

Sen hayata at gözlükleriyle bakmaya devam edersen, birilerinin çüş demesi zoruna gitmesin.

Belki tavırların beni en ağır küfürlere tahrik eder ama benim yüzümdeki o iplemez gülüş senin gelmişini geçmişini tatmin eder.

Şu saatten sonra sende Fırtına kopsa; bende yaprak oynamaz.

Matematiği kötüydü ama çıkarlarını hesaplamada çok iyiydi.
“Reklamı kapatmak için tıklayınız.” yazan yere tıklayınca açılan reklam gibisin. Ayrı bi yavşaksın…

Biz seninle lahmacun arası baklava gibiydik. Ayrı ayrı çok güzeliz ama bir araya gelince bokumsu bişey oluyoruz.

Senin kaprislerini çekeceğime zikir çekerim en azından çektikçe sevap haneme işlerim.

Baba sevgisi görmemiş bir kıza, sevgili eksikliği koymaz

Sen bitmiş bir kitabın ölmüş karakterisin. Canım sen sayısalı seçmişsin ama daha karakterini yerden toplayamıyorsun.

Hani ben kötüyüm ya senin gözünde! Hiç düşünüyor musun acaba; sen kaç kuruşluk adamsın benim gözümde…

Yanımda bir kişilik yer var ama o kişilik sende yok. Hiçbir zaman yüksekte görmedik kendimizi, sadece gereksiz insanlar için düşürmedik seviyemizi…

Bilirsin ben bela okuyamam, Allah salanı versin.

Bir zamanlar toz konduramadıklarım, şimdi kirden görünmez olmuş.

Varlığımın yok sayıldığı bir yerde, yokluğumu yük etmem ben kimselere…

Seni paramla satın alırım dediysem; cebimin doluluğundan değil, fiyatının ucuzluğundan.

Bu kadar kahpeliği gördükçe, devrikleşti tüm cümlelerim. Ağır geldi kahpelere sözlerim.

Kırk ikindi yağmurları gibiydin. Yağdın ve geçtin. Kabul etki hiç yaşanmadı bu sevda. Ve ben hiç sevmedim seni.

Yüzüme karşı melek olanlar, arkamdan kuyu kazarak çakallık yaptıklarını düşünüyorlar. Asla unutmasınlar, ben onların içindeki şeytanla boğuşuyorum.

Sokak lambası gibi olma ey yar kime yandığın belli olsun.

İyileştirir diye medet umduklarımız tekrar tekrar yaralıyor bizi.

En güzel ironisidir dünyanın, seni üzmek istemiyorum diyen herkesin hayatımızın içine sıçması.

Kıyamam dediklerimiz bizi ince ince kıyıp pembeleşinceye kadar kısık ateşte kavurdular.

Bazıları ayakkabı numarası gibi, her numara var Allah için.

#buttons=(Accept !) #days=(20)

Our website uses cookies to enhance your experience. Learn More
Accept !
To Top